Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Aylin, üç yıldır olduğu gibi yine evin küçük odasındaydı. Zamanının çoğunu burada geçirir olmuştu. Aynanın önündeki oyuncak atı sımsıkı kavrayıp göğsüne bast...
Halıcıoğlu’nda sabah saatlerinde çöpçüler mahalledeki çöpleri topluyordu büyük arabalarıyla. Onların hemen ardından yirmili yaşlarda olduğu anlaşılan bir çöp...
Kocaman bir yarık vardı yüreğimde. Oraya gizliden gizleye ölü bir yıldız sıkıştırdım. Parlamaz gürlemezdi. Gölgesi kendindendi; soğuk bir kış sabahı gibi öks...
Bu sefer şöyle başladı.
-Nasıl desem bilmiyorum ama anlamlı anlamsız yer talep ediyor benden. Oysaki tanımaz etmez beni. Bir kere sorun bakalım sevdiğim ren...
Uyandı. Hiç bitmeyecek gibi hissettiği gecenin son soluğunu verirken uykuya dalmak, ruhunda kıpraşan sancıları susturması için gerekli olan tek şeydi. Uyandı...
Aslında intihar ederek değil fakat her an intiharı düşleyerek tekrar tekrar öldürüyordu kendini. Hayattaki en büyük işkencesi de buydu.
İşlerin nerelerden ...
Bir kış öğleni. Okul curcuna içinde. Herkes gölgesini sırtlayıp zilin çalmasıyla merdivenlerden üçer üçer atlıyor.
Senin gölgen dahi yok. Çantanda torba g...
Dar bir sokaktan geçtiler. Çok kalabalık gibi görünen, ama terkedilmiş bir kent havası veren büyük meydana çıktılar. Adamın evi buradaydı. Girip girmemekte i...
Güzel bir gün. Dışarıda kuşlar cıvıl cıvıl ötüyor. Güneş, dışarıda çocukluğumdan kalma, henüz kirlenmemiş günlerin havasıyla odaya hüzme hüzme doluyor. Ben d...
Kendime geldiğimde caddeye bakan evimin balkonunda bulmuştum kendimi. Her daim balkonuma misafir olan insan ya da araba seslerinden dağınık bir düzen içerisi...
Sonsuz güzelliğiyle gözlere ilham veren bir bahçede tanıştı gülle bülbül. Tüm renklerin içinde beyaz bir gül caldı kalbini bülbülün. Gül bülbülün sohbetinde ...
Bay Kozmik: Pis yunuslar kahretsin seni! Kuduz sincaplar kemirsin! Aptal kafam, saçma başım, nereden düştüm bu hataya! Kozmiktör söyledi o kadar, bir güvenli...
Mektup attım postaya.
İki güvercin geldi ve posta kutusunu gagalamaya başladı biri, diğeri kutudan içeri attı kendini ve ciyaklamaya başladı.
Omurgası kı...
on dört yaşında perşembeyi cumaya bağlayan gece fırtınaya yakalanmıştı. fırtına içinde kopuyordu, şiddetli olduğundan dolayı yürürken sallanıyordu. gözleri ş...
Sanat Dünyası’nda sıradan bir gündü. İki yılı aşkın bir süredir hücrede kalan Emre ve Burhan bugün tahliye olmuşlardı. Hapishanenin kapısında ilk defa ...
Sonsuzlukta dans ediyorum. Gözlerim buz mavi, saçlarımda bir ıslaklık var, uzaya bıraktığım bir tutam gözyaşı mı nedeni bilmiyorum. Sadece dans ediyorum.
...
Sensizliği tercih etmekse kurtuluşum, yalnızlıktan geçiyorsa mutluluk adımlarım, hoşça kal demek sade bir seviye ne kadar yaraşıyorsa ben de sana o kadar yar...
Bak şimdi birader anlatıyorum.
-şimdi birader mi? Bilader mi?
Oğlum manyak mısın? Bir şey anlatıyorum şurada, bilader ya da birader ne farkeder?
Peki bak ...
Nine oturmuş papatya çayını içiyordu. Bilmem kaç yaşındaydı. Saçları beyaz. Dişleri takma ama hala iş görüyor, tutuğunu koparan bakışları vardı. İnce dudağın...
Sabahın ilk saatleriydi. O an sorumluluklarından kaçabilse, ya da başkasına devredebilse, en kötü erteleyebilse, hepsine tamamdı. Kendisine uyuma numarası ya...
EKMEK KURANDAN ÜSTÜNDÜR.
Evimiz küçük bir tepenin yamacında. Sağ tarafında mezarlık var. Sol tarafında ilköğretim okulu. Önünde geçen ekim ayında budadığımı...
Camı döven yağmurlar var. Tane tane akıyorlar. Ardında gri bulutlar, süzülüp kaçıyorlar bu diyardan. Sesler dışarı da kalmış. TV’de spiker fırtına bekleniyor...
Kış günü işte.
Odanın içinde yalnızlığımla birlikte bir sehpanın üzerine özensiz bırakılmış içi kahve dolu bir kupa, tütün, neredeyse bitmiş bir su şişesi.
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok