Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Genç bir adam, geçirdiği bir kaza sonucu gözlerini hiç bilmediği bir dünyada açtı. Aynaya baktığında gördüğü yüz aynıydı. Ancak konuştuğu ana dil başka, etra...
Servisten iner inmez ayakkabısının yarısı çamura battı, sıçrayan çamur takım elbisesinin pantolonuna küçük küçük kahverengi lekeler bırakarak hoş geldin köy ...
MUNZUR DAĞLARINDA GÜLABİOĞULLARI
Biz Gülabioğulları olarak yüzlerce yıldır var olmuşuz ve var olduğumuz sürece Munzur Dağları'na
yaslanmış, yüksek yaylalar...
Osman dede yaşına göre dünyaya geniş bir pencereden bakabilen, yüzünden gülümsemesi asla eksik olmayan, sohbeti ile insanların içini ısıtan bir insandı. 82 y...
Sabah büyük bir heyecanla uyandı.
Çocuklar yoktu, kahvaltı hazırlanmayacak.
Ey özgürlük...
Amerikan filmlerindeki kadınlar gibi entelektüel tavırlarla fil...
- Bazen kabuğu kendin soyman gerekir. Yaranın iyileşmesini beklemek her zaman daha acısız ve iz bırakmayan çözüm olmayabilir.
- Bir de kabuk bağlayamayan ya...
Görüş mesafesi çok kısalmıştı, korkuyordu. Arabayı bir kenara çekmek istiyordu ama arkadan gelen dikkatsiz bir sürücünün kendisine çarpma ihtimali tüyl...
Ankara yolunun hemen altında kalan köyün, tahta odalı sararan ampulün ışığında sandalyeleri birbirinden farklı olan bir masanın üzerinde kâğıttan gemiler yap...
Bu öykü @Morpheus ile beraber bir gece yarısı ansızın, tuhaf ve ablak suratlar içerisinde uydurulmuş ve tükürülmüştür.
Kerhaneden adımları boş ve aylak çıkt...
Da rat dat dat! Da rat dat dat! Da rat dat ra da ra da dat dat dat!
Mırıldanarak ritmik adımlarla ağaçların arasında ilerliyordu kadın. Aniden keskin bir e...
(Kafamın içinde konuşturduğum Haşim'le, Beyatlı.)
HAŞİM: Fakat dokunuyor Arap marap... Demeyiniz, siz ki en soğuk denizlere dalmaktan imtina etmeyip en güze...
Hatice, genç adamın hamilelik sürecinde ona giderek daha fazla yabancılaştığını fark etmişti. Genç adam, Hatice’nin kararlılığı ve büyüyen hayat karşısında k...
Akşama doğru dumanın dağınık ve gri görüntüsü ile güneşin vedasının karanlığı karışmıştı. Genzimi yakanın duman kokusu olduğuna kendimi inandırarak otur...
Şişeyi üçüncü kez dudaklarına götürdüğünde fark etti: Bu şarap kırmızı değil, koyulaşmış bir akşamın damlasıydı. Ekşi ve sert bir tonda, ağzında bir nehir gi...
Hatice, genç adamla yaşadığı her anı adeta ruhunun bir parçalarını keşfetmek gibi hissediyordu. Onun kollarında kendini hem güçlü hem de savunmasız buluyordu...
Gözlerinin akında kırmızılık var. Kapkara gözleri, kalemi tutan eline kilitli. Kağıt üç saattir boş, dişleri sıkılı ve tek bir harf bile yazamıyor. Oda karan...
Büromda oturup sigara üstüne sigara, şarap zıkkımlanıyordum. Pencereden dışarı bakmak bile içimden gelmiyordu. Öğlendi ama kara bulutlar güneşi haraca kesmiş...
dünyanın bir patlamayla meydana geldiğini söylemişlerdi onlar. asırlardır süregelen tartışmayı yalnızca kırk beş dakikada sonlandırıyorum. işte bakın! o zava...
Genç adam, satranç tahtasının başında taşların soğuk düzenine dalmış, karmaşık bir huzur arıyordu. Her hamle, zihnindeki sessiz kaosla yüzleşmenin bir yoluyd...
Günler birbirini takip ediyor her gün fotokopiyle çoğaltılmış gibiydi. Gün doğarken yollara düşüyorlar ve ayrı ayrı yaşantılarına devam ediyorlar. Kadın tepe...
Genç adam, uykuya dalarken zihni Arzu’nun izleriyle doluydu. Rüyasında, kendisini bir satranç tahtasının ortasında buldu. Ancak bu, bildiği bir tahta değildi...
Bu öykü @ucuncu ile birlikte uydurulmuş, biçilmiş ve kelimelere dökülmüştür.
İhtiyar arabasının gazını köklüyor, bir eli dışarıda tarlayı gözlüyordu, gökyü...
Sabahın efsunlu sisine esir olan ihtiyar otobüs otogara vardığında yolcular ufak hareketlerle uyanmaya başlamıştı. Koltuğundan kımıldayıp kollarını ve vücudu...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok