Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Şu camların ucuna değen gergin, mavi örtüyü seyre dalmışken soğuk bir bankta çocukluğum eline sopa almış, hatıraların ıssız dehlizlerinden birinde kıstırdı b...
Korkunç bir gündü. Semada tek tük yıldız vardı. Hiçbiri kuyruğuna astroidleri iliştirmemiş, mahallenin evde kalmış ablası gibi takıp takıştırmamıştı. Mart ay...
Bugün de hiçbir şey yapmadım. Hiçbir şey yapmamayı kendime görev edindim. Önümüzdeki aylar da hiçbir şey yapmamaya çalışacağım. "Oh ne güzel, hiçbir şey yapm...
Fazıl Abi'nin keman sesiyle çocukluğumun paslı sayfaları gıcırdayarak açıldı. 8 yaşındayım, annem ekmek almaya göndermiş; “Ucunu tırtıklama, misafir gelecek....
Mükemmel bir yalnızlık içinde güzel bir sabaha daha kalktı Ali. Günleri genelde böyle geçerdi. Anne ve babası, Ali 19 yaşındayken ölünce bomboş, yapayalnız h...
Köstence, diyar ve kızıl elma. Üç yasaklı babayiğit denk geldi galiba? Sorunun ne olduğu aşikâr. Kim kovuldu bu diyardan? Ben olamam! Hayır, benim bu böbürle...
Doğdum.
Uzayın derin sessizliğinde kendime bir mağara buldum.
Bu kuytu deliği içimde yanan ateşle doldurdum.
Cesedimi parça parça pişirip sokak köpeklerin...
Masada beş kişiydi dışarıdan görünen. Masada dört kişiydi içimden görünen: Ben eksiktim veya fazlalıktım ama her halükarda yoktum işte.
Masada hissedilen bi...
Güzel bir gündü. Mavi gökyüzü biraz bulutlanmış bir şekilde karşısına çıkmıştı Ali'nin. Bugün çok özel bir gün olacaktı Ali için. Arkadaşları bir dergi çıkar...
parmaklarımın arasında gevşekçe tuttuğum sigaramın külü uzadıkça uzuyor. zaman uzuyor, gün kısalıyor, radyodan bir sezen şarkısı çalıyor, karşı komşum ağlaya...
Mekanik klik sesinin ardından fısıltıyla açıldı otobüsün kapıları. İçerideki sıcak, nemli ve boğucu havadan kurtulduğu için minnet duydu kahramanımız. Soğuk ...
Sabahın ilk saatleriyle geceden yorgun düşen cadde; dertli şarapçıları, ayyaşları, ahlaksız pezevenkleri kovmuş, kendisini günün aymasıyla birlikte gelen esn...
Uyandı. Bütün kötü günler uyanmakla başlar. İyi günler için uyandırılmak gerekirdi. Öyleyse uyku... çok sonra konuşulacaktır. Doğrulmadan yatağının duvara ya...
Sıcak günlerin birinde Hasan amca boyaları dökülmeye yüz tutmuş dolmuşunun yanında kara dertleriyle beraber sigarasını tüttürüyordu. Dolmuşa binmek üzere haz...
Samatya böylelerine çok alışıktır; yırtık pırtık, mevsime hiç uymayan ve gece üşümemek için hep biraz fazla olan kıyafetleriyle kaldırımın bir kenarına oturm...
"In vino veritas, in aqua sanitas’ ne demek biliyor musun Leman?” dedi, sorgular gözlerini vücudumun tüm hücrelerinde hissetmeye başlamıştım. Dün de böyle ol...
Anneme dair en eski anım aydınlık bir güne ait. Sadece gülümsemesini ve hareket eden dudaklarını anımsıyorum. Benim için hayat o anda başlamış gibi sanki. Ha...
Cebinden zar zor da olsa anahtarı buldu. Deliği şans eseri bulup kapıyı açtı. İçeri yavaşça adımını atıp kapıyı usulca kapattı. Yavaş, oldukça yavaş adımlarl...
Karlı, soğuk bir gün. Her yer puslu sis. Yol uzayıp devam ediyor ama ilerisi görünmüyor, sonu belirsiz bir yol. “Aynı...” diye geçiriyor içinden, “hayatım gi...
Gömleğinin düğmelerini bile tam kapatamadan daha, sağ elindeki anahtarla kapıyı kilitlemeye çalışıyordu; böyle hızlı, özensiz hareketler ona göre değildi ama...
Affedemeyeceğim şeyler var -en başta da kendim-. Bunlar öyle şeyler ki artık benim bile boyumu aşıyor. Çok uzadılar. Çok iyi besledim onları içimde, yemedim ...
"Zor tanıdım." diyordu kulağımda çınlayan sesi. "Seneler geçti tabii. Yaşlılık da var. Ama seni görmesem otuz yıl bu kadar zor tanımazdım. Mapus, sürgün çöke...
Çok zaman önceydi, ailemin köyden kente göçmesi. Babam çok anlatırdı bizim köyü ama kendi yaşanmışlarını olaya katarak tabii, annem ise bu durumu duymazdan g...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok