Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Kötü şeyleri hiç düşünmemiştim. İnsanlara kötü gözle hiç bakmamıştım. Herkesi sevebilirdim. Herkesi sayarım sanıyordum. Ağaçları, doğayı, güneşi ve geceyi se...
Sabah olmak üzere, yine uyuyamadım. Mentollü sigaramın tadı yok. Hiçbir şeyin eski tadı yok. Sevişmenin ya da yağmurda yürümelerin. Zehir doldu içim diyorum,...
Telefonu açıp açmamak konusunda kısa süren bir tereddüt yaşadıktan sonra gelen çağrıyı cevapladım. "Merhaba eski dostum!" dediğinde birkaç saniye duraksadıkt...
Şirketin bu uygulamasına dahil olmak isteyen kişilerin belirli kriterlere sahip olması gerekiyordu: kişinin yıllık gelirinin yarım milyondan fazla olması, tü...
Uzunca bir süre çalışmasak bile bize yetecek kadar iş yapmıştık. Özellikle de en son yaptığımız vurgun, bizi bir hayli rahatlattı. Bu arada vurgun sözcüğünü ...
Kadın, penceresine vuruyor evin. Kimse yok mu, diyor. Ev sahibi teyze çıkıyor sonra, buyur ediyor. Tabii şimdi açıklamak gerek, bizler modern çağ salgınınday...
(2019 senesi)
Hafsa simidinden bir ısırık aldı, henüz lokmasını yutmamıştı ki ‘’Afra.‘’ dedi. Kafamı denizden ona doğru döndürdüm. Kendimi bildim bileli yan...
Hayatın organik bir güzelliği yok. Bir şeyin güzel olduğunu görmek için bile pozitif bakmamız gerekiyor. Basit bir matematik bu.
Bir sigara yaktım. Sırtıma ...
Oradaydım. Sabah saat beş civarıydı. Sen beni görmedin, görsen de bir şey değişmezdi. Yine uyuyamamış, öylece tavana bakıyordun. Düşünmeye bile hevesin kalma...
"Yaralar vardı hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkla yiyen, kemiren yaralar."
-Sadık Hidayet
Size kendi hikayemi yazmayacağım, bir başkası...
Günün yorgunluğuydu üzerindeki kıyafetleri ancak sadece ceketini çıkartmaya takati vardı. Ceketini çıkartıp kravatını gevşetti. Berjerine oturmak için yöneld...
Loş bir mekanda ruhu ışıksız kalmış bir adam... Elinde sararıp solmuş, uzaktan adını tam olarak anlayamadığım küçük bir kitap... Kitap açık ama adam okumuyor...
insanoğlunun gri devrimi,
ne büyük paralar getirdi cebe.
peki,
hangi eşref-i mahlukat götürebildi parasını kefenle.
Heyhat!
ucuz fiyata sömürülmüş yaşam...
Beni bu hayata yamadılar mı dostlarım? Çok iğreti duruyorum sabahın kollarında. Yakışmıyorum gecenin kör karanlığına bile. Bakın, köpeğim Pamuk ne kadar da k...
Kuşluk vakti neredeyse çıkmak üzereydi. Az sonra iki genç gelecek, kıraathanedeki yerlerini alacaklardı. Tabiatın kaidesi gibi bir şeydi bu. Her gün tam kuşl...
Daha önce hiç yazarlık düşünmemişti. Neler yazabilirdi? Hayatında kayda değer ne vardı ki? Her şeyi anlamsız buluyordu. Ufak tefek anlamsız bilgiler ile kend...
Günün birinde iri yapılı fakat küçük yaşlı sarman bir kedi, kırmızı ve on katlı bir apartmanın dokuzuncu katındaki dairesinin yangın merdiveni ile kesişik ba...
Ne vakit duvarlar üzerime gelmeye başlasa, kendimi sokağa atıyorum. Uzun süre kapalı alanda duramıyorum. Klostrofobi. Sabahtan beri evde önce sürahiyle dertl...
"Omnia mors aequat." (Ölüm her şeyi eşit kılar.)
Düşünüyordu, yürüyordu; her zaman yürüdüğü sokaklarda, her zamanki şeyleri düşünerek yürüyordu. Vakit akşa...
Uyanmak istemiyorum. Uyanıp yeni güne başlamak, günlük koşuşturmacalara kapılıp boğulmak istemiyorum. Kalkmaktan başka çarem yok. Kalkıp günlük alışkanlıklar...
Tüm şehrin sessizliğe gömüldüğü, ışıkların ise hayatta kalmak için çabaladığı saatlerdi gerçeklerin farkına vardığında. Soğuk sonbahar havasının açık camdan ...
Tüm hiçliğin ortasında bağdaş kurmuş oturuyordu. Hiçlikti, çünkü hayatının bir önemi yoktu artık gözünde. Her şeyini kaybetmişti bir anda. Tüm hayalleri, umu...
Merhaba, ben hayatıma eldiven olarak başladım. Öncesinde pamuk falandım ama oraları anlatıp sizi sıkmak istemem. Neyse eldiven olmayı ben seçmedim. Kimse sen...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok