Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
uzun, kahverengi eteğini giydi. acele etmesi gerekiyordu. yetişmesi gereken okul vardı ve okuldaki tek öğretmen kendisiydi. hangi eşarbı takmalıydı? bir süre...
Kadın uyandı. İçine çekildiği, hatırlamadığı o rüyalardan birini mi görmüştü? En son canı bir şeye mi sıkkındı da böyle huzursuzdu? Açıklayamadığı bu gerginl...
Hava o kadar sıcaktı ki, o kadar olurdu. Evdeki tüm camları açsam da, sirkülasyon namına bir esinti zerreciği yoktu. Herkes buruşturdukları suratları, güneşt...
Asla doğum gününüzde parka gitmemelisiniz.
Tabii baştan başlamam gerekirse, ben en son altı yaşındaydım. Evet. En son gıcığın teki bir çocuk bana bisikletiy...
"Çalışmaktan başka çarem yok" dedi kendi kendine, ekran ışığından başka bir ışık bulunmayan o odada yorgun gözlerini kırpıştırırken. Kalın kemik çerçeveli gö...
Aradan geçen zaman Poyraz ile Said arasında ikisinin de hissettiği bir bağ kurmuş, ders sonunda çayla başlayan sohbetler eve taşınmış ve birlikte sabahlanan ...
"Neden gidiyorsun?"
"Geri gelmek için."
Sırtına duvarlarını koyup yüzünü masanın tam karşısına çevirmişti bu sefer. Saf bir soru işitti kalbinde, kalple so...
yanıma bir kadın oturdu, saçları tüylü kıvırcık. oturmadan önce içten bir şekilde gülümsedi, bense hiç tanımadığım insanlara gösterdiğim yapay samimiyeti gös...
Biz, dedi, Ortaköy'de waffle yiyeceğiz.
Ah, dedim, ne güzel!
Çabucak süzdüm. Porselen bir bebekten daha İstanbulluydu. Açık kumral kıvırcık saçları arkadan...
Sen gittikten sonra ağlayamadığım her gün için yazmaya karar verdim. Takvimden bir yaprak koparır gibi açıyordum defterin sayfalarını. Yüzleşemediğin ve kend...
Hatırlamakta epey zorlanıyorum artık, kime intikam borcum vardı, kime vefa, kim iyiliğimi istemişti, kim yokluğumu. Bir süredir kaçıyorum aynalardan, kendi s...
"Renk renk yamanmış lekeli yorganı üzerinden sıyırıp doğruldu. Kış henüz tam anlamıyla gelmese de; terlemiş, nemli, yağlı vücuduyla yataktan çıkınca kuş gibi...
Kolombiya’nın en özel ağaçlarından toplanmış beş kilo kahve çekirdeği büyük bir gürültüyle öğütücünün göbeğine doğru döküldü. Kıllı ve yapılı bir erkek eli, ...
Finaller bitmiş, sanki girilecek başka bir sınav yokmuş gibi garip ve anlamsız bir rahatlamayla Yıldız Teknik Üniversitesi’nden hızlı adımlarla otobüs durağı...
Kocasından kalan eşeği etrafta yoktu.
Fatma teyze yaşlıydı. Suratında fırtınalı bir ifade yer edinmiş, çatık kaşları olabildiğince uzundu. İnce dudakları kı...
Her insan gözükmek ister. Fakat küçükken sindirilmiş çocuklar daha çok görünmek ister. Hilmi de öyle bir çocuktu. Büyüdü yetişkin oldu ve çok görünmek istedi...
Çarşamba öğleden sonra, ders Dinler Tarihi, Poyraz her zamanki yerinde. Selim hoca bugün ders işlemeye pek niyetli değil, belli, muzip muzip dolanıyor sınıft...
Kızıl saçları rüzgarda uçuşurken çocukların top koşturduğu sokakta yürüyordu. Bu sokağı çok severdi. Evlerini, taş döşemeli yolunu, çocukların ve köpeklerin ...
Söz konusu bile değilken insanlara güvenmek benim için çok zor oldu; o kadar zor oldu ki yapamadım. Evrene, dünyanın dönüşüne veya şansa; kendi şansıma güven...
Koca bir bıçak, boğazımın tam orta yerinden âdem elmama saplanmış gibiydi. Her zamankinden farklı olarak; bu kez üzgün, yorgun, bitkin ve tedirgin oturuyordu...
…
"Hava bulanık" dedi, durduk yere.
Çarşıya inmek, rastlarsa dostlarla kahve içip sohbet eylemek ve en nihayet eline sıkı tembihlerle tutuşturulan listedek...
Deri bavul ayağımın sağına, yarılanmış sigaramın külüyle aynı anda düştü.
Balkon korkuluğunun hemen üzerinde, deniz dalgalarından hediye saçları ve aydınlık...
Elimde çiçekle kapısının önüne oturdum. Gecenin kör karanlık bir saatiydi. Heyecanlıydım. Akışkan bir ruh dalgası damarlarımda dolaşıyordu. Bunun adı çılgınl...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok