Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Öğretmeni öğrencisinin geldiğini, kendisini beklediğini neredeyse unutuyordu. Hemen toparlandı.
“Derslerin nasıl gidiyor?” d...
Meryem kendi elleriyle sardığı böreği fırına koyarken seslendi: "Kayra! Haydi çık yukarı da babanı uyandır oğlum. Börek pişene kadar anca kendine gelir zaten...
Çok sevdiğim bir laf var, “Dünya hassas insanların cehennemidir.” diye. Efenim bu söz karşısında önümü ilikleyip saygı duruşuna geçmeyi bir borç bilirim. Bu ...
Normal Bir Gün
Günlerden pazartesiydi. Yavuz her zamanki gibi uyanmış, elini yüzünü yıkadıktan sonra kahvaltı etmek üzere mutfağa ilerlemişti. Annesi Meryem...
Saat akşam dokuz, on civarı. Kalabalık şehrin işlek çarşısında köhne bir sokak arasındayım. Dar aradan, ister istemez bakışıyor olduğum adamlar gelip geçiyor...
Geçen dakikalar ona bir ömür gibi gelmişti. Suya bakmaya devam etti. Karanlık suda kendi yansımasından başka bir şey göremedi. Görünürde hiçbir kimse yok. Ne...
Ah şu insanlar, insancıklar. Ne kadar da tuhaflar. Biri var eder, biri yok. Biri sever, biri söver. Biri yapar, biri bozar. Biri yazar, biri siler. Biri yaşa...
Kollarımın arasındaydı işte. Bir bank, etrafımızdan geçip giden insanlar ve biz. Onu dinlemek, onu izlemek istiyordum. Bağdaş kurduğum dizlerime uzandı ve ka...
İkimizin arasında kalmasını istediği günden bu yana sustum. Konuşmamak için söz vermiştim. Ama yazmamak için söz verdiğimi hatırlamıyorum. Dolayısıyla artık ...
Mezarlığın önünde hiçbir şeyden haberi olmadan oyun oynayan çocuklar gibiydi bugün hava . Bir kaos ortamına dönüşüyordu. Gökyüzü kara bulutlarla kaplanıyordu...
O ve ben.
O ve ben; birbirimizin hayatlarına hudutsuzca dahil olabilen iki oyuncuyduk, iki sessiz sinema oyuncusu. Onun varlığı yitkin ve bazı duyarsız hald...
Evet bayım, bu asırda yaşamadığım doğrudur. İyi ki de yaşamıyorum. Boş kelimelerin asrı bu. Ben sessiz diller diyarında yaşayan bir sağırım. Sizin asrınızda ...
İçi neredeyse bomboş olan, ayak uçlarımda yerde dik bir şekilde duran çantamı sırtladım. Ardından kapatmış olduğum kapının kilidine elimdeki anahtarı sertçe ...
Çalınan büyüleyici melodinin ritmiyle mükemmel bir uyum içinde birlikte sallandılar. Salon dansçılarla doluydu ama ikisinin de gözleri, sanki şu anda sadece ...
Durup izlemekten fazlasını yapmalıydım artık. Beklemek, izlemek çok fazla kaybettirmişti; bilmiyorum. Kitap sayfaları çevirdim ve çöle gölgesi uzanmış devele...
“Hiç...” boynunu kokladım. “Hiç beni böylesine hissettin mi?” Geriye adımladı, sırtı duvarla buluştu. “Daha önce, hiç böylesine nefret ettin mi kendinden? Ko...
Dağlarla çevriliydi benim hayatım. Bu dağlar kuşların geçemeyeceği ve egolu devlerin aşamayacağı yükseklikteydi. Önyargılar katığıydı bulutlarla çevrili zihi...
Fotoğraftaki kadınlar gülüyordu ama fotoğraf çekindikten hemen sonra hayatın verdiği keder ve yaşlanmanın verdiği karamsarlık tekrar kadınların yüzlerine otu...
Kadın; kiraz dudaklı, al yanaklı, kuzguni siyah saçlı kızına sevgiyle baktı. Bugün kızının on altıncı doğum günüydü. Doğmasını sabırsızlıkla beklediği, kokus...
1956 yılında İstanbul Üniversitesi öğrencileri bir dergi çıkarmaya karar verir. İsmi şu olur: "A Dergisi".
K. Özer, H. Yavuz, O. Kutlar, A. Bezirci, E. Cans...
Kapkara bir gece, kalbim hızla atıyor. Annem şu sandalyeye oturmuştu, uyumadan önce bana bir masal okumuştu. İşte kitap orada, yanı başımda, çekmecenin üstün...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok