Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Söyleyecek hiçbir şeyim kalmadı. Kelimeler anlamlarını yitiriyorlar, ben dilsizleşiyorum. Öyle bir sessizlik ki çehremi saran, arada bir çığlık atıyorum. Duy...
Psikiyatristimin odasını arşınlıyorum, ellerim arkada bağlı, bir sözdizimi oluşturmak üzre dalmışım odaya, "bana bak," diyorum sakince bilgisiyarına bakan ka...
Psikolog Koral: Merhaba Sungur bey bugün nasılsınız?
Sungur: İyim ama iyi de değilim doktor.
Psikolog Koral: Peki biraz dertleşmek ister misiniz?
Sungur:...
Pazartesi günüyle başlayan erken kalkma zorunluluğundan iki gün için de olsa kurtulmanın verdiği huzurla uyumuştum. Gözlerimi açtığım anda saate bakmam...
Bir eşiği aşıyoruz birlikte, çılgınlığın böylesi, şişeler kırılıyor kayalıklarda, biz ise aldırmıyoruz seslere. Bir eşiği aşıyoruz birlikte, hür ve delice, o...
Tüm serüvenlerimizi baştan sona okusalar bile bizi anlamayacaklar. Gerçi bir pirinç tanesi kadar anlaşılmamaktan korkmuyorum artık. Yalnızlıktan, mezarlardan...
"İşte alandaki sesleri duyuyor musun Selin. Durun yapmayın gözlerimi hissetmiyorum. Elimden kayıp gidecek telefon. Sevgilim sevgilim lütfen durun"
Boylu boy...
şayza, sigarasından derin bir nefes çekti, dumanını yere doğru üfledi. başını kaldırırsa zahir ile karşılaşacak, çırılçıplak kalacaktı karşısında. bir damla ...
Siz hiç denenmişi denediniz mi? Ağzında aynı tadı bırakıp yine aynı sorulara aynı cevapları verdiniz mi? Siz hiç aynı yolda yürüyüp farklı bir yere çıkmayı ü...
KEDİ
Bir kedi var bahçemizde. Bir ismi yok. Olsun da istemiyorum. İsmi olunca çünkü, sanki bana ait bir değermiş, benim, canlılar alemindeki bir uzantımmış...
Başkalarında ayıpladığım her bir şeyin kendi içimde de yer işgal edip kök saldığını, bir gün kafasını dışarı uzatmak için uygun bir fırsat beklediğini fark e...
Çıktım dağları dolaştım yine. Rüzgâr kekik kokuları getirdi, kuru otlar ayaklarımı çizdi. İşte bunun, otların ayağımı çizmesinin bile beni mutlu etmesine şaş...
II
İstanbul gibi şehirler günün birinde terk edilmeye mahkumdur. Kimisi memleketine dönecektir, kimisi post modern bir dürtü ile bahçesinde daha fazla yeşil...
I
Camdan bir kasede izmaritler birikiyordu. Ciğerimden dumanı iterken bir anda duraksadım. İçimi ölüm saflığında bir boşluk kapladı. Bu boşluk onun gidişiy...
Belki de saat dokuzu bile geçmişti ama bunu önemser gibi değildi artık, yavaş ama heyecanlı adımlarıyla; ayakkabılarının sessizliği bozan takırdatmaları geld...
Son, sadece son bir çareymiş gibi içeride boş bulduğu kanepeye ağır adımlarla vararak büsbütün acı çeken bedeniyle uzandı. Sırılsıklam olmuş üstünün bıraktığ...
"Baba!"
"Efendim güzel kızım."
"Baba insan sevdiğini üzer mi?"
"Üzer kızım, insan en çokta sevdiğini üzer... Sevmediğini, tanımadığını, hiç görmediğini ü...
Karşısına geçmiş yüzünü buruşturuyor dağınık haliyle ve uyumsuz kıyafetleriyle bir kaostan fırlatılıp atılmış ,yakalayabildiği eşyaları da aceleyle üzerine...
O güne dair sadece tek bir şeyi hatırlıyorum. Oduncuya odun almaya giden çocuğun, oduncunun kamerasına nasıl ilgiyle baktığını.
-Ne arıyon len burda?
...
Uzun ve arnavut taşlarla döşenmiş yolda ilerliyordu. Sağ omzunda örme krem rengi çantası asılıydı, sol elindeyse alışveriş torbaları. Başındaki açıkla koyu a...
Şüpheye dönüşmedin, ortada şüphe duyacağın bir şey dahi göremedin. Buz dolu bardak, dedin, ne çok benzeştik.
Bir vitrinde yansımanı yakalamak, o yansımanın ...
“Hep bekleyen olunmaz. Biraz da beklenen olmayı tatmak yü-
reği heyecanda, gözü yolda, aklı tek bir yüzde bekleyenlerin bekle-
neni olmak gerekir. Hiç bekl...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok