Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Daha önce hiç yazarlık düşünmemişti. Neler yazabilirdi? Hayatında kayda değer ne vardı ki? Her şeyi anlamsız buluyordu. Ufak tefek anlamsız bilgiler ile kend...
Hikaye
Onu ilk gördüğümde gülüyordu, hem de hiç ölmeyecek gibi büyük gülüyordu. Rüzgar sarı saçlarının ucunu dudaklarının kenarına itiyordu.
Parmaklarıyla ...
Otobüsün birden fren yapmasıyla uyandım. Ben nasıl uyudum? Alışkanlık değil mi? Yıllar geçmiş üstünden bak ama hala bu yolda uyuyorum. Niye bazı şeyler hiç g...
Altı yaşında, babasını hiç görmedi. Gözlerinden babasızlığı okursunuz baksanız, ürkek dudaklarından babasızlık dökülür. Sınıfa girdiğinde ses çıkarmaz, öylec...
Yazar mutluydu ya da her zaman yaptığı gibi mutluluk taklidi yapıyordu. Taklitlerde başarıya ulaşmıştı. Hikayelerinde tanımıştı karakterleri. Ve onların yeri...
Kesik Osman, Odessalı Nikki’nin meyhanesinden çıktıktan sonra yalpalaya yalpalaya şehrin yüzlerce savaş görmüş, önünde binlerce insanın ölümüne sebep olmuş o...
Akın bir haftalık iş seyahatinden bugün dönüyordu nihayet. Evde bir bayram havası esiyordu sabahtan beri. Ayla, sabah erkenden kalkıp alışveriş için markete ...
Aysel önündeki tarhana çorbasında boğuldu. Zaten tarhanadan oldum olası nefret ederdi. Masadakiler daha ne olduğunu anlayamamışlardı ki yere yığılan Aysel’i ...
Semtin tüm ileri gelenleri Atikali’nin göbeğinde, Arap Bedir’in boyaları dökülmüş kahvesinde toplanmıştı. Bu kişilerin başında Mümtaz Amca vardı. Yarımadanın...
Beyaz bir kâğıt gibiydi sokaklar, ayaklarım bir şeyler yazacaktı besbelli, hep böyle olmuştu zaten. Çocukluğumdan beri bir yere giderken caddelerden değil so...
Sesi duyduğu zaman elindeki kazmayı toprağa saplamak üzereyken durdu. Ne kazmayı saplayabiliyor ne de bırakabiliyordu. Arkasındaki ses sıkılmış olmalı ki tek...
Konuşma bitmesine karşılık ahize hâlâ kulağındaydı. Tam o sırada müezzin, ikindi ezanını büyük bir huşu ile okumaya başladı. Ezanı duyunca bırakabilmişti, fe...
Sol eli cebinde, gözleri yere bakar şekilde yürüyordu. Evinin olduğu sokağa geldiği zaman keskin bir dönüş yaptı. Bakkal Hayri, elinde soda şişesiyle her zam...
“Haldun, neden öyle ölü gibi duruyorsun? Beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa?” “Aaa, şey, olur mu ablacığım bilseniz sizleri, annemi, babamı ne çok özledim.” ...
Bir şiir var ve ben ölüyorum. Yavşak kargalar tekellerde sigara dağıtıyor. Uçuyor güzelim, beklediğim bakışlar bir başka tarafa iadeli taahhütsüz. İnfilak ed...
Doğumumu hatırlamıyorum, herkes gibi. Islak bir aralık sabahı olduğunu söyler annem hep. Güneş yüzünü hiç göstermemiş. Minicik bedenimi kat kat battaniyelere...
İş yerinden ayrılınca soluğu gözlerden uzak, tenha bir çay ocağında aldı. Küçük tabure ve masalardan oluşan, duvarlarında eski Türk kilimlerinin asılı olduğu...
Güneş evime umut gibi doğdu. Bugün, uzun süre sonra perdeyi çektim. Dışarıda dolaşan insanları izledim. Gülenleri, düşünceyle yürüyenleri, bekleyenleri, bulu...
Uyandığında sabah ezanı okunuyordu. Hocanın sesini belki de ilk defa bu kadar yakınında hissediyordu. Ürperdi. Yatağında doğruldu, dizlerini çenesine doğru ç...
Haldun, telefonu kapattıktan sonra duvarın dibine çökmüş, cenin pozisyonunda kendini kötülüklerden koruyacağına inanan bir çocuk gibi kurtarılmayı bekliyordu...
Küçük kız kalkıyor, elinde dört gündür gezdirdiği kitap. Bu kitap eliyle birlikte zihnini de rahatsız ediyor onun. Çünkü görüyorum ki bu kitabı alırken ön sö...
Ölüme beş kala neyi düşünürdünüz? Sevdiklerinizi, yarım kalan işlerinizi... belki de ölümden kurtulmayı düşünürdünüz. Sizin aksinize ben şu an ölüme teslim o...
Aslında bu sabah öğlene kadar yatmayı planlıyordu. Onca mesainin vermiş olduğu yorgunluğu hafta sonu çıkarmaya çalışıyordu. Her hafta böyle planlar, yatağa g...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok