Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Gün henüz yeni batmıştı. Çekirgeler ötmeye başlamıştı. Çekirge seslerine az ilerideki durgun akan derenin sesi eşlik ediyordu. Ceviz ağacının dibinde otururk...
Kar, akşam saatlerinde etkisini arttırmış ve uzun bir aradan sonra tekrardan şehri etkisi altına almıştı. Rüzgarla beraber havada uçuşan kar taneleri, uzakta...
Köpeklerin hava kararırken neden havladığı konusu geçti.
Dedi ki 'biri' "Şeytanı görür köpekler, o yüzdendir bu haykırışlar."
Ben de dedim "Palavra bunlar,...
Daha ne kadar uzun bakabilirdim kendime, ne kadar aynı şeyi düşünebilirdim. Sokaklardan yaralı bir hayvan gibi duvarlara sürünerek geçiyorum, kendim gibi bir...
Koridorlarında yürüdüğüm ve her döndüğüm köşede başka bir çıkmaz duvara tosladığım akıl almaz bir labirent tasviri var kafamda.
Ve artık içimde büyüyen gün...
Petro etrafta biraz dolaştıktan sonra dekorun hazır olduğundan emin oldu. Sandalyesine kurulup Tatar bir köylüden temin edegeldiği tütününü sarmaya başladı. ...
Alarm her sabah olduğu gibi altıyı 45 geçe çaldı. O, her sabah olduğu gibi alarm sesinin ilk notasından sonra gözlerini açtı ve evet, re olmalı, belki de mi ...
Gecenin sessizliğinde sokaktaki tek gürültü arabasından çıkan hırıltıydı. En yükseği altı veya yedi katlı nispeten modern görünümlü apartmanlar arasında sank...
Tüm gücüyle itiyordu emeğini. Saat sabahın altısı. Yorgun ama muhtaç. Gözlerinde mecburiyetin verdiği hüzün, saçlarında yılların fırçasından akan beyazlar. K...
Anlatmalıyım; uçan kuşlara, kara sevdalara ve nice ağaçlara. Gücüm terk etmeden bedenimi, anlatmalıyım olan biteni. İnce kesiklerle başlayıp kaybolan vücudum...
“Kâmil’di o. Ama neden durup benimle konuşmadı ki?”
Güneşin, ışınlarını hiç sağa sola yatırmadan gönderdiği saatlerdi. Hava o kadar sıcaktı ki yetmiş beş yı...
Kirlenir gri dediklerim biraz daha
Sığınıyorum kiremit rengi tutmuş aynalara
Soluyorum bembeyaz teninden
Gizlemişsin tüm buzlarını üzerime üzerime
Bil...
sen dudaklarımı öpünce
kalbime,
kalbimden vücuduma yayılan ışığın,
bütün günümü aydınlatır.
hele rüzgar esince,
öyle titrer ki içim,
-bu titreme inan ...
Güneş ufukta sessizce kendini yitirirken yıldızların gösterisi başlıyordu memleketimin tepesinde. Bu eşsiz gösteri sadece benim dikkatimi çekiyor olmalıydı. ...
Doğan her zamanki tavrı ile karşısındaki kişinin sorusuna aldırış etmeden kahvesini yudumladı. Adam, birikmiş işçilerin parasını ne zaman alabiliriz diye tek...
Bölüm 1 Karanlık Çağ (5)
Kibir planlarını inceledi ve kendine yakın parçaları bir araya topladı. İradenin gücünü kırmanın Şevk ve Sevginden geçeceğini aktar...
Unutmadım şiiri, ara verdim
Belki de kendiliğinden demlenmeye yolculuktur bu,
Yaş aldım, mevsim değişti ve dünyalar daha şeffaf artık,
Krallık tek,
Eklen...
Bölüm 1 Karanlık Çağ (4)
Kibir, Kaygıyı nihayet buldu ve Endişe ile bir araya gelmesi için onu ikna etti. Kaygı Bilincin imkanına yöneldi ve Yasağa aldırmad...
Bölüm 1 Karanlık Çağ (3)
Yasak Kibir ile Nefretin İmkana girmesini ve hangi parçanın üzerine çullandığını idrak edemediği için onlara yaptırım uygulayamadı....
Bölüm 1 Karanlık Çağ (2)
Bilinç uzun süre düşündükten sonra kendi düşüncesinden bir parça koparttı ve İmkana verdi. İmkan bir süre çalıştıkça çalıştı ve ona...
Uyarı: Bu içerikte tetikleyici unsurlar bulunabilir.
Kimsenin yanında olmadığı o an omuzların düşer ve derin nefesini solursun. Çünkü yalnızlığınla yaşamak ...
"Bazen farkına varmadan niçin masalın hayat, hayatın da masal olmadığına üzülürdü."
Oblomov, İvan Gonçarov
Neon polis farları içinde idamlanıyorum. Bu hikâ...
Bölüm - 1 Karanlık Çağ
Bilinç evinde her şey düzenli ve tertipliydi. Olması gerektiği gibiydi. Bir sonraki zamanın işi bir önceki zamandan belliydi. Bilinç,...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok