Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yorucu bir iş günü daha sona ermişti Bay Tavşan için. Elinde bir dolu poşet, sessiz ve karanlık evinin kapısını araladı. Yorgunluğu yüzünden, vücudunun duruş...
Yaz mevsiminin son günleriydi, hava buram buram geç kalmışlık kokuyordu. Bir yandan da şehir eski düzenine dönme çabası içindeydi. Yazlık yerlerden dönülmüş,...
Yirmi sekiz yaşındaydım. Öğretmenlik mesleğinde dördüncü yılımdı. Yaz tatili olduğu için okula gitmiyordum. Kitabımı tamamlamak için bir kütüphaneye gidip gü...
Hani hep derdim ya, “bir şeyin varlığı ile yokluğu denk olmamalı” diye. Değil. Nasıl oldu da bu kadar işledin hayatıma bilmiyorum ama varlığın ile yokluğun d...
Şu yalnız insanlara bak. Hepsi sahte gülümsemelere sığınıyor, asla tatmin olamıyor ve hayatlarından şikayet ediyor. Oysaki yaşadıkları için şükretmeleri gere...
-parti.
İçeridesin.
Lavabo boşaldı. Kadınlar gitti. Lavabonun kapısına doğru bakıyorsun. Ait olamadığın kalabalıkların birbirine tutunmayan cümlelerindeki ...
Hem kafam çok sağlamdı
Hem bira şişesi.
İkiside sağ kurtludu başımda gerçekleşen tepkimeden.
Aslında hemen sonrası
Carlsbergten yediğim dayaktan dolayı
...
Yola çıkmadan evvel hazırlık yapmayı severim. İhtiyaç duyabileceğim şeyleri düşünür, çıkabilecek aksilikleri hesaplar, diğer ihtimalleri öngörmeye çalışırım....
Başladı yine,
Dışarı çıkmam lazım.
Hatta al bu şapkayı lahzehâ,
Benim yağmurda saçlarımla ıslanmam lazım.
Vaktin varsa gel,
Bu gün bu kavuşmanın altında...
Havalar iyiden iyiye ısınmıştı. Dallar yeşermeye başlamış, çiçekler filiz vermiş, toprak ana üstünden ölü tarafını soyunup atmış, yeniden göz kırpıyordu haya...
Gökyüzünde tek bir vücut olabilmiş kuşlara baktım öylece. Tam karşımdaydılar ve dans edercesine üstümden geçtiler. Özgürdüler. Ben neden değildim? Elimi cebi...
ey doğduğu şehrin kuytusuna yan yatmış,
hükümetlerin gölgesinde serinleyememiş,
koltuklara yapışık arkalara dili temas etmemiş,
parklardan ve çıkmaz sokak...
Gün henüz yeni batmıştı. Çekirgeler ötmeye başlamıştı. Çekirge seslerine az ilerideki durgun akan derenin sesi eşlik ediyordu. Ceviz ağacının dibinde otururk...
Kar, akşam saatlerinde etkisini arttırmış ve uzun bir aradan sonra tekrardan şehri etkisi altına almıştı. Rüzgarla beraber havada uçuşan kar taneleri, uzakta...
Köpeklerin hava kararırken neden havladığı konusu geçti.
Dedi ki 'biri' "Şeytanı görür köpekler, o yüzdendir bu haykırışlar."
Ben de dedim "Palavra bunlar,...
Daha ne kadar uzun bakabilirdim kendime, ne kadar aynı şeyi düşünebilirdim. Sokaklardan yaralı bir hayvan gibi duvarlara sürünerek geçiyorum, kendim gibi bir...
Koridorlarında yürüdüğüm ve her döndüğüm köşede başka bir çıkmaz duvara tosladığım akıl almaz bir labirent tasviri var kafamda.
Ve artık içimde büyüyen gün...
Petro etrafta biraz dolaştıktan sonra dekorun hazır olduğundan emin oldu. Sandalyesine kurulup Tatar bir köylüden temin edegeldiği tütününü sarmaya başladı. ...
Alarm her sabah olduğu gibi altıyı 45 geçe çaldı. O, her sabah olduğu gibi alarm sesinin ilk notasından sonra gözlerini açtı ve evet, re olmalı, belki de mi ...
Gecenin sessizliğinde sokaktaki tek gürültü arabasından çıkan hırıltıydı. En yükseği altı veya yedi katlı nispeten modern görünümlü apartmanlar arasında sank...
Tüm gücüyle itiyordu emeğini. Saat sabahın altısı. Yorgun ama muhtaç. Gözlerinde mecburiyetin verdiği hüzün, saçlarında yılların fırçasından akan beyazlar. K...
Anlatmalıyım; uçan kuşlara, kara sevdalara ve nice ağaçlara. Gücüm terk etmeden bedenimi, anlatmalıyım olan biteni. İnce kesiklerle başlayıp kaybolan vücudum...
“Kâmil’di o. Ama neden durup benimle konuşmadı ki?”
Güneşin, ışınlarını hiç sağa sola yatırmadan gönderdiği saatlerdi. Hava o kadar sıcaktı ki yetmiş beş yı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok