Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Çok küçüktüm o zamanlar.
Belki ilkokula bile başlamamıştım. Dayım kucağında bir alman kurdunun yavrusuyla, ananemin yeşile çalan bahçe kapısından içeri gird...
‘’Buna inanabiliyor musun? Eşyaları da bize bıraktılar! Bunların hepsi antika olmalı. Duvardaki tablolar, işlemeli koltuklar, yatak odasındaki o geniş yatak,...
Vaktinde uyandığım sabahlar oluyor, güldüğüm sonra hiçbir şey olmamış gibi davrandığım, içip dağıttığım.. Ama geçmiyor, hayatı bir yerde durdurmuşum ve ordan...
... ile bir kasım gününü paylaştı. Klasik bir kasım günü değildi. Dağılmış kâğıtların arasına kaçan her bir düşünce kırıntısının peşine düşecek hali yoktu, b...
Kusarak açtım gözlerimi…
Yüz üstü boylu boyunca uzandığım sahilde yarı belime kadar suyun içindeydim. Öksürükle karışık öğürtülerim, üşümüş ve kasılmış bede...
“Islanmasın… Ne olur ıslanmasın!”
Aklımdan geçen tek düşünce buydu. Onca yolu aşıp vardığım bu yamaçta, hayallerimin kuruması değil, avuçlarımın arasındaki ...
“Canım aşkım, seni çok seviyorum!”
Gözlerindeki parıltıyı bir yerlerden hatırlıyordum. Çok uzak bir geçmişte açan bir çiçek gibiydi. Tutkuyla devam etti:
“...
Delirmiş kalabalığın ortasında, kara, derin ve korkulu gözleriyle etrafa bakıyordu.
Ağzından akan köpükler, heybetli gövdesinin, boz postunun ve dipleri ka...
Tanışma/Taşınma
-Duyuyor musun?
-Neyi duyuyor muyum?
-Herhangi bir ses…
-Bulmaca gibi konuşmalarını sevmiyorum!
-Ne duyuyorsun şu an?
-Hiçbir şey!
...
“09.15” vapuru iskeleye yanaşırken gökyüzü yer yer griye boyanmıştı. Önünden bir kara bulutun geçmesiyle güneşin parlaklığına gölge düşmüş,tüm sıcaklığını yi...
“Ah be Rıza, ah be. Nasıl gider, nasıl terk eder beni?”
Siyah iri kedi patisiyle önündeki şişeye vurdu şişe yerde yuvarlanarak çöp konteynırının ayağına ça...
Bu hikaye İstanbul depreminde öleceklere adanmıştır.
***
Tavanda sallanan floresan.
Yanaşan her vapurun dalgasıyla sallanan iskele.
Kahve satan bir dükkâ...
Doktorun odasından içi biraz da olsa rahatlamış olarak çıkıyordu Gülfem. Basit bir göz rahatsızlığıydı yaşadığı. Önceleri pek önemsememişti. Son zamanlarda ü...
İlginçtir ki, genç kadın, özgürlüğü ve kendi kararlarını şekillendirmeyi cesurca ilerlemeye benzetiyordu. Bu ilerleyişini aşkla, tutkuyla benzeştirerek, aşkı...
Yanaştığı kıyılardan yoksullukla karışık şatafat toplayan yorgun kayık, güneşi doğurmaya gidiyor usul usul. Üstünde kırk yıllık usta balıkçı, kendine güveniy...
Korsk, Wıfy'nin yanından ayrılarak ileride nelerin onu karşılayacağını merak etmeden, bu sınırı kendisine çizmeden ilerlemeye başladı. İlerledikçe ormanların...
Sonunda gelmek bilmeyen Americano gelmişti. Nesim kahvesini yudumlarken ben ise içip içmemek konusunda tereddüt duydum. Kokusunu burnuma dokundurunca oldukç...
Genç kadının kararlılığı, güneşin ilk ışıklarıyla birlikte daha da belirgin hale geldi. Odasında, içsel bir dönüşümün eşiğine gelmiş olan genç kadın, içsel h...
Eski bir apartmanda katlar arasında dolaşıyordu. Bir kapıyı seçer gibi yaptı. Halbuki kapı aralanmış şekilde duruyordu. Çalmaya yeltendi ve farkına vardı. Pa...
‘’Polinomun çift dereceli terimlerinin katsayılar toplamı ile tek dereceli terimlerinin katsayılar toplamının çarpımı kaçtır?’’ Diye sordu Sezai, karşısında ...
Denizlerin arkasında, tüm çiçek tarlalarının yüzünü döndüğü tarafta,her ağacın yer edinmek için köklerini koparmak istediği,her kuşun aklından göç hissini si...
Nerde duydun o çıt sesini? Tam olarak neye benziyordu, yere düşen bir şey, duvara vuran bir el değil. İncecik bir kırılma olduğu belli. Çıt. Ve sonsuz yankıs...
İstanbul'un karmaşık sokaklarında yaşayan Kadir ve Elif'in hayat yolları, bir tesadüf sonucu kesişti. Kadir, reklam dünyasının parlak yıldızlarından biriydi....
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok