Edebiyat > Öykü

I

“…Sana dair şeylere sahip çıkarak özlüyorum seni. Yerli yerinde duran hiçbir şeye ellemiyorum. Hatta kaldığın yerde duruyor kitaplar. “Bu ilişki için yıp...

Kocaman dağlar sıra sıra dizilmiş, bulutlar parlıyor. Güneş utangaç, gölgelerin efendisi. Karlı etekler, don tutmuş yer, kaygan ruh. Çalı çırpı otlar sakinli...

Aniden irkilerek gözlerimi kırpıştırdım. Kendi gölgemdi bu. Kendi gölgemden korkar olmuştum. ''Hay aksi!'' dedim. Buradan bir an önce uzaklaşmalıydım. Adımla...

Eşimi kaybedeli sekiz ay olmuştu. İşten ayrılmış, cebimde kalan paraları evden çıkmamak için harcıyordum. Tüm masraf kalemlerim; alkol ve ihtiyaç kadar yemek...

-Hikayesi biten herkes ölür.

Şişenin sonlarına doğru Yılmaz’ın ağzından istemsizce bir soru fışkırdı.

-Candan ne yapıyor? Bir ara sosyal sorumluluk kampany...

-Bazı mutsuzluklar kutsaldır.

Olmaktan yana bir neden bulamadığı bu evi terk etmek için güneşi bekleyecek değildi. Bir dilek hakkı olsa ‘’KADIN’’ın evine ya...

-Özlemek, zemin algısına yıkıcı bir etkiye sahiptir.

Yılmaz, içinde bir yangınla uyandı. Ne kadar içtiğini düşünmeden, midesi şişene kadar su içmeye ihtiyaç...

Tenha sokaklar, köşebaşındaki büfe kaldırımda yatan sarman kedi, hepsini tanıyordum. Tanıdıklığın içindeki yabancılaşmayı yaşıyordum. Bildiğim tüm cevaplar b...

-Bir yere yetişmesi gerekmeyen insanlar, geceyle sevişmek için güneşi satarlar.

Gün herkes için farklı akar. Yılmaz, zamanı hatırlatacak şeylerle ilgilenmey...

Yasin Hoca, Hüseyin'in biraz daha yavaş gitmesini söyleyerek "Teşyi halinde iken mevtânın peşinden gitmek sevaptır, biniti olmayanlara yazık olmasın, olabild...

6-7 yaşlarındayım.

Evimiz bir yokuşun düzlüğe çıktığı ilk noktalardan birinde. Ana cadde üzerinde giriş katta bir ev. Tozlu dış kapıyı anımsıyorum. Nereden ...

 Nefes nefeseydi. Soğuk hava onu uykusundan uyandırdığında henüz güneş doğmamıştı. Rüyasında karla kaplı kocaman bir dağın tepesinden kurtulmaya çalışıyordu....

Bazı şeyler yuvalanıp pörsüyor sessizce. Çocuk böyle düşündü. Hava kararmış, gökyüzünde solan bulutlar öfkeli, dünyanın üstünden geçip giden tren.

Ağaç ev ...

Bu öykü @Morpheus ile beraber yazılmıştır. Korsan Mamutların ezgileri ile harmanlanmıştır.

Bir gün tanrı köşkünden kalktı. İrinler pek parlak, yalnız ve so...

Oğuz sigarasından son fit çekti. Yerde bulmuştu, buruş buruş, ciğerlerine dolan korkusuna bir duman. İnce parmaklarından fırladı, çamurlu ayakkabısının altın...

Caddenin işveli bir güzelliği vardı. İnsanlar, sanki caddenin büyüsünden kopmak istemez gibi, telaşla işlerini halledip yine caddeye geri dönüyorlardı. Ben d...

Royal Ontario Müzesi’nin taş basamaklarını ikirciklikle tırmanırken içimde tuhaf bir sezgisel alev yanmaktaydı. Sanki insanlığımdan ileri gelen ama çoktandır...

Gülümser, kendine yaşının kendisinin bile hatırlamadığı zamanlarda adını koymuş. Kimlik adıyla seslenildiğinde hiç oralı olmamış, hayatı boyunca. 70'lerinin ...

Ayrılık kararını almamız kolay olmamıştı. Neredeyse iki yıldır birlikteydik ve hem birbirimizi çok seviyorduk hem de birbirimize çok alışmıştık. Arkadaş kala...

Ayın sağ yarısı parıl parıl parlıyor, sol yarısı karanlığın arkasına gizleniyordu. İlk dördün müydü bu son dördün mü, hatırlayamamıştım. Zaten bana neydiyse....

Benzi solgundu. Gözkapaklarının morluğu, uzun zamandır uykuyla arasında şiddetli bir çatışmanın, derin bir küskünlüğün olduğuna delildi. Yaradılışı itibariyl...

Kuntihar Savaş tanrısı Anatoromes'in Pata şehrini ele geçirdiğini öğrenince bu durumdan ötürü Pentos şehrinin yüce lideri olan ve Pentanın yaşayan tek çocuğu...

ait olmak ya da olmamak. içimden, tüm dünyaya ırmaklar gibi akan ışıklar, yüksek sesler, kahkahalar, devamlı bir sallantı hali… kendi dünyasını taşıyamaması ...

Çukurova’nın bereketli topraklarını yarıp gelir Savrun Çayı, bereketine bereket katar bu toprakların. Yağmur yağdığında coşar, yazın suyu azalır ve yeşilleni...

Füzeler geçti ve insanlar görünür kıldı perdeyi. Sarıya çalan grinin bir tonuydu ne çok kara ne beyaza yakın. Zaman bir koku bırakmıştı çürümeye çok benzer. ...