Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
“Huuooopp! Şükrü dayı çocuklara benden çay ver, sen de gel sonra, otur yanıma. Nasıl öldüğümü anlatacağım size.
Sıradan bir gündü. Her şey son derece normal...
Seni yaşadığım bu hayata yakıştıramadığımı fark ediyorum. Bugün bana gelmek istesen bile, gel diyemem sana biliyorum. Buna rağmen seni sevmekten vazgeçmek gi...
Elindeki yıpranmış sepeti kucağına alarak dev çınar ağacının gölgesinde bekleyen Salih'in, güneşin nefes almayı zorlaştıran sıcaklığından ve gölgedeyken esen...
Bugün bende bir değişiklik yapmayan monoton hayatımda bir gün daha bitmek üzere. Üzerime doğan güneş, dünyamı ısıtırken yüreğimi ısıtmayanları kendim ısıtmam...
Salonun lambasını kapatmayı unutmuş. Ya da bilerek mi bırakmıştı öyle? Ben kapatayım diye... Yanına gidip ne yaptığına bakayım, onu görünce her şeyi unutayım...
Benim bir Gülsede (Gülsade) Gelimi'm var... Gelimi, Ege/Akdeniz yöresinde yenge anlamında kullanılır; aslında babamın gelimisi ama ben de kendimi bildim bile...
Sabah saat 09.00. Uyandım, daha doğrusu uykudan fırladım. Her zamanki gibi bir çukura düşermişçesine gördüğüm o rüyayı gördüm yine. İçimde bir sıkıntı var. G...
Ve sonra öldü annem.
"Ailenin en büyük kızısın. Anneni yıkamak sana düşer." dediler, yapabilir miyim düşünmediler.
Gasilhaneye giderken gözyaşlarım düğüm o...
Oldum olası sevmedi sıcak havaları... Takım elbiseli, uyumlu kravatlı, işinden çıkar çıkmaz gevşetti kravatını ve açtı gömleğin üst düğmesini... O üst düğme ...
Bakıyorum, korkudan olmuş her şey. Korkudan kendim bile olamamışım. Kim korkuttu beni bu kadar, hatırlamıyorum Olvido. Kızma bana, o kadar korkağım ki hayal ...
Sahil boyu yürüyordu. Hırçındı deniz ve halsizdi gökyüzü. Zihninde yankılanan cümlenin ağırlığı vardı omuzlarında. Boğazında biriken cümlelerin acısıyla, bir...
Sabaha karşı telaşla çaldı telefon. Akşamdan kalma olduğu için henüz ayılamamıştı Semih. Yarı kapalı gözler ve hırıltılı bir sesle açtı telefonu. Duydukların...
“Sinirim bozuldu.” dedi kendi kendine yürüyen merdivene ayağını atıp sarsıldığı anda. Ne aradığını bilmeden ve düşünmeden çantasına bakarken merdivenin bitti...
“Hayalimdeki günleri bile böyle küçük hesaplarla geçirdim işte albayım. Aklımın içini örümcek ağları sardı; kafamın sandalyelerinde elbiseler, gömlekler, çor...
Saat on ikiyi vurduğunda evinin kapısında dikilmiş o esmer tenli kadını gördüm. Adını bilmiyorum, o da bilmez benim adımı. Hiç karşı karşıya kalmadık. Son bi...
"Eski bir şapkadan ve ayakkabıdan sahibinin bütün huyunu,
alışkanlıklarını, hayatındaki aksaklıkları,
hatta ıstıraplarının çeşidini görmek mümkündür."
S...
Adam, sabaha karşı, bilmediği bir sebepten dolayı uyandı. Başucundan telefonunu aldı ve saate baktı. Dördü beş geçiyordu. Gözlerini kapadı ve tekrar uyumayı ...
Annesinden önce öldü. Ellerinde yaşanamamış bir hayatın pütürlü izleri… Gözleri açık öldü. Bakışlarında, hayata tutunamayıp ruhunu kurban etmişliği…
Kasvetl...
— Yesterday!
Birkaç saniye bakıştıktan sonra karşı masada oturanlar ortalığı inleten bir kahkaha patlattılar. O da yaptığını fark edip mahcup bir ifade takı...
İvan oturduğu evin dış kapısından giriş yaptı. Sinirliydi ama aynı zamanda mutlu. Dışarıdayken yaktığı sigarayı bitiremedi fakat problem değildi. Eliyle tutm...
““Kelimeler, albayım, bazı anlamlara gelmiyor. Kelimeler, albayım, hangi anlama geliyor?” “Efendim?” “KELİMELER! Albayım. Hangi anlamda kullanıyoruz onları?”...
Ben, Frijder. Belki beş, belki de beşyüzellibeş yıldır sokakta yaşıyorum. Siz tıktınız beni buraya. İçine kustuğum dünyanızdan aşağı ittiniz. Tam olarak baba...
Güneşli havalarda öğle ile ikindi arası terasta otururdu yaşlı adam. Terasın tam karşısındaki penceresinden görürdü onu. Sandalyede kıpırdamaksızın oturur, b...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok