Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Deniz çalkalanıyor hiddetle. Mavi dalgaların rengi koyulaşıyor, hava puslu ve yağmurlu... Yağmur yağdıkça yağıyor bir yarış içinde sanki. Kimle olsa bu yarış...
Uzun boylu, babayiğit, çalışkan, bir delikanlı. Henüz yirmili yaşlarda, bu dünyada hasta bir anası birde ölmüş babasından kalan bir atı var. Çerçiliği ...
İkiye bölünmüş bir ülkenin kuzey-doğu tarafında yaşıyorum. Bu ülkeyi bundan elli sene önce çapraz şekilde ikiye bölmüşler. Aşağı tarafta muhafazakarlar, yuka...
Öğrenmediğiniz bir dil, okumadığınız bir kitap, izlemediğiniz bir film, bitirmediğiniz bir oyun kalmadı mı? Dünyadaki tüm yüzler tanıdık mı geliyor? Her yeme...
Özenle ütülediği okul gömleğini üzerine geçirdi. Pazartesi günlerini seviyordu, sevilmeyeni seven biri değildi oysa. Sadece kalbinin sevdiğini severdi o...
...
Artık koyulaşmaya yüz tutmuş gri gövdeli, neredeyse bahçesinde
misafir olan şu ev kadar heybetli ama belki daha sevimli bir
kayın ağacının altında duruyord...
-Diyelim ki ruhunda yok bu mesele, değişmeyi göze de aldın. Buna yeterince enerjin ve gücün olduğuna nasıl emin olabilirsin?
-Gerçekten intikam mı konuşuyor...
“Jahyr Sağlık Tüpleriyle Ölümsüzlüğe Bir Adım Daha”
“Şu en büyük binaya sapladıkları koca ekranı gördün mü Cox? Ölümsüzlük falan diyor. Buldular mı acaba ge...
Akşamdan şehrin üzerine çöken sis, gece yarısına doğru etkisini bir hayli artırmış, her yanı kaplayan bir fabrika dumanı gibi şafağın ilk saatlerine doğru uz...
Odanın kokusu sızı, odanın hissi usanç. Görüntü küllük, İzmarit, sigara tepsisi, kıvrık bir yirmilik, boş tabak, yarım kadeh, çorap, pantolon, nutella, beyaz...
"Mahmut dayı, dedem şimdi bu ameliyattan çıktı çıkmaya ama yaşı da epey var. Sence ne olacak?” diye sordu Sefa, gözlerinde tedirginlik vardı fakat soru sorma...
Biraz önce küllük almak için mutfağa girdim. İlkin gözüm mutfağın hemen girişindeki boy aynasına takıldı kendimi süzdüm ve küllüğü almadan oturma odasına dön...
Bazı zamanlar vardır; hayatın en acımasız yüzünü gösterdiği, her şeyin üst üste geldiği, herkesin size düşman olduğu, sizi dinleyecek kimseyi bulamadığı...
Önündeki kutuyu kaldırmak üzere küçük bir adım attı, eğilip ağır kutuyu dizleri abartılı bir şekilde titreyerek yanıbaşındaki masaya koydu. Büyük ve tek bir ...
Sarı arabasının hızla çarptığı kapısına, sıkıştı elbisesinin koyu yeşil fırfırı. Birbirinden ayrıldı fırfırın iplikleri bedeninin hızına dayanamayıp…
Koşara...
O kitap var ya bir defasında tevafuk eseri açmıştı yaprağını önüme, rüzgarı vesile kılmıştı, şiir gönlümde manalansın diye... Sayfanın kapanmasına mani olmak...
-Seviyorum demek zor mu?
-Seviyorsan neden zor olsun, seven sevdiğine 'Seni seviyorum.' demez mi hiç?
-Ya sevmediğine 'seviyorum' der mi?
-Demez, diyorsa ...
… Eve gelince beni karşılamasını istediğim hoş yemek kokularından umudumu keseli çok olsa da birini görmeyi her zaman istemiştim. Bunun için kendime çok kızs...
Maşa, orta sehpanın üzerindeki tütün filtresi ile oynuyordu. Oyuncağına karşı dikkatli ve ait görünüyordu. Ne düşündüğünü bilmeksizin bir anda atladı laminan...
Derin bir nefes ve iç çekişle birlikte, kapıdan adımını attı. Dışarısı oldukça aydınlık ve güneşliydi. Isının tenindeki hissi yaşadığını hissettirdi. Şöyle b...
Günlerden Salı, vakitlerden ikindi. Öfke ile topuklarını ezmek pek adeti olmasa da, öfke ile topuklarını ezerek sokağın başından içeri girdi Servet Efendi. D...
mesaim bitmiş, sıcacık yatağımda uyuma hayali kurarken birden feci bir yağmur bastırdı. bu yağmur değil; sanki tanrının soğan tarlasına gübresini saçan çiftç...
“Bak anne, işte orada. Bize doğru geliyor, görmüyor musun? Baksana nasıl da büyüdü. Kapkara bir şey.”
Gözlerim yavaşça açıyorum. Annem, bir eli alnımda, diğ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok