Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Tam 12 saat sürdü yolculuk. İtalya'nın güneyinde bir kasabaydı varış noktası.
…
Gözümü açtığımda pencere boşluğunun üzerindeki kalın poşet hafifçe titriyo...
İçkiyi fazla kaçırmıştı o gece. Kadehlerin ardı arkası gelmemişti bir türlü. "Hep şu ayyaşlar yüzünden, beni de kendilerine benzettiler en sonunda.” dedi ark...
Aptal ama son derece ciddi biçimde doktora bakıyordum. Bir süredir konuşmuyoruz. Bana bakmıyor, elindeki dosyaları başka bir dünyadanmışçasına süzüyordu. Güz...
Çocuk okulda bekliyor, sıradan sıralarda kitap okuyor, korku hikâyelerini seviyor. Hoca bir şey soruyor, cevapsız bakışlar atıyor. Hoca sinirli, arkadaşların...
Yeni anlamlar bulup teker teker yitiriyorum. sanırım burada insanlara merhaba deyip tekrar konuşulmuyor. Bilmiyorum örfü, âdeti. Yerlisi değilim buranın, bi...
Sevgili dostum,
Bu mektubum sana ulaşır mı, bilmiyorum. Hoş, seninle son görüşmemizin üzerinden yıllar yıllar geçti; belki de çoktan toprağın altına girdin,...
“Ne zaman kendimi yapamadığımı bildiğim bir şeyi yapmak için yüreklendirip işe koyulsam, büyük bir hayal kırıklığıyla kovuğuma tıpış tıpış dönerken buluyorum...
"Yıllar sessiz ve yalnızlıkla ağırlaştı." dedi ceset. Sırtında çanta dolusu maske. İçi boş kabuk. Ağlamayı denedi, susmayı, belki de oturup izlemeyi, gökyüzü...
"Bitsin; hep ikinci planda olduğum, Suzan'ın parıltısından bir kere olsun gözlerin bana çevrilmediği, tanındığım camiamda Suzan'ın ağzını açmasıyla herkesin ...
Kukum kaşınıyor, pul pul olup dökülmek istiyor. Onu çok kaşımamı ve yeri süpürmemi istiyor. Bu söylediklerini yapmıyorum, ona kulak asmıyorum. Ama ben onu gö...
İki kişi yürüyor, gölgeleri önde. Arnavut taşlarında sürtüyor pabuçları. Sokaklar dar. Bazıları pencereleri aralamış izliyor meraklı gözlerle. Çocuklar top o...
İlk uçak yolculuğum
ilk yurt dışına çıkış
İzmir -Münih
Lufthansa'nın 2 koridorlu uçakları...
Yakışıklı host annesi gibi duran hostes ile serviste.
Görs...
(Lucy odun çatırdısıyla şarkı söyleyen şömine ateşine bakarken bir anda gözlerini yaşlı adama çevirir.)
-Unutulmak nedir yaşlı adam?
-Unutulmak, çürümektir...
Bir gün. Bir park. Bir kişi. Bir saat. O saat hiç yaşanmamış olsaydı canımız bu kadar yanmayacaktı eminim. Birlikte geçirdiğimiz onca anı hiç yaşanmamış ol...
Gece gökyüzünde dolunay vardı. Genç, Takasçı’nın verdikleri ile birlikte dolunayı en iyi şekilde görebileceği bir yere çıktı. Her zaman aya şiirler okuyan ge...
Sakini olduğum şehirde karasal ikim hâkim. Yazları sıcak ve kurak kışları soğuk ve yalnız hissettireninden. Şehir boğazımdan önce ruhumu kurutuyor. Sokaklard...
Beş dakika önce verdiğim siparişi beklerken etrafımdaki insanları, dekorları, havada uçuşan çeşitli yemek kokularını ve ben gelip oturmadan önce büyük bir öz...
Bir gün küçük gözlerini bulamadan yataktan kalktı. Su bardağına çayını koydu...Bardak bardaktır nasıl olsa dedi. Bayat ekmeğini ısıttı ve önüne koydu. Karnım...
Evler var. Gözümün görebildiği kadar uzaklıkta, ruhumun sıcaklığını hissedebildiği kadar yakın. Evler var.
Bu akşam da kendimi ikindi vakti Karaköy'ünde bul...
Piyano başında bir ceset; gözleri açık, suratı kırışıklıklar ve yaralar içerisinde, saçları seyrek, ensesinde sarkmış. Bu adam ölü, bu adam sessiz. Parmaklar...
Bu ses de kimin şimdi?
Hiç tanıdık değil.
Hemşire olmalı.
Açamıyorum ki gözlerimi.
Üstelik üzerlerine iki boz ayı oturmuşçasına eziliyor göz kapaklarım. ...
Ah her şeyi anlama isteği, ah, bilebilmek lanetinin en büyük oyunu... Kaybetmekten korktuğu anda bi' çatı arıyor insan kendine. "Tamam, buradasın, bizimle, s...
Dün akşam İdille karşılaşmayı hiç beklemiyordum. Yıllarca bu ânın türlü türlü hayalini kurup durmuştum. Cevabını aradığım sorular vardı. Bu soruları kendi ka...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok