Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Küçük narin eliyle gökyüzünü işaret etti ''bak ne kadar da güzeller, belki yıldızların birisinde biz de mutlu olmuşuzdur Z.'' İçimi çektim belki diyerek onay...
Üniversite yıllarımda, Mıheme abinin işlettiği bir kahvehane vardı. Aslında tam bir kahvehane de değildi. On metrekarelik bir yer, ikisi içerde ikisi kapı ön...
Azrail çok sıkılmış, bir kedi sahiplenmiş, komşular şikayetçi, miyavlayıp duruyor diye. O kendine bir oda yapmış, tanrısını terk ederken yoruldum, emekliyim,...
''Kurtuluş günü''. Dağ banliyösünde böyle anlatılırdı büyük savaşın bitiş zamanını. Ceset kokularına alışmış burunlar farklı çekmeye başlamıştı nefesleri içl...
Sekiz yaşlarında falandım. Bir yaz gecesi annem, babam ve aile dostumuz bir çiftle birlikte bir çay bahçesinde oturuyorduk. O gece de millî takımın maçı vard...
Yıkıntılar arasında ne bulsam toplamaya çalıştım. Bir saksı bulsam ellerin canlanacaktı gözümde. Fesleğenleri gördüm. Damağımda bir tat duyuyorum. İyot kokus...
Yolculuk, eve varış...
Güzelce arınıp yatağa geçtiğim ve bitkin bir akşamın ardından sıcak tutunca geçer sandığım bir ağrı ile uğraşırken uyuyakaldığım o si...
"Satırlar yalan söylemez" dedi. Gözlerimin içine bakarak, yıllar önce yazmıştım o mektubu bugün bulmuştu.
Mektubu tekrar açtı yıllar sonra tekrar duydum ken...
Sabah ezanı çoktan okunmuş, kerahat vaktinin başlarında olduğum tam şu anda -kendileri en bir sevdiğim vakitlerden olurlar- karşı binada oturduğunu düşündüğü...
Bazı şeylerin yeri dolmuyor. Kayıp. Ağlayanı olmayan bir anı artık, parmakların arasından kaçıp gitmekle mükellef; siper ettiğin gözlerin ufukta kocaman bir ...
Yıl 2012'ydi. Gençliğimizin baharı derler ya tam o zamanlar. Öyle bir zaman ki boynumuzda YGS - LYS stresi var. Ama gençlik ateşi de yüreğimizde yanıyor. Aşı...
Diego elindeki, üç sene önce yazdığı kağıtlara bakarak içindeki kederin yeniden canlanmasına izin verdi ve tekrardan okudu onları. '' Hava hafif soğuktu, böy...
Tek hece, öylece söylenmekle koca dağları sırtına alıp düşünmek, dilin damağında hareketini, dişlerine değerken hissedip fısıldamak belki, dudaklarının arası...
“Erkin, şu yıldızlara uzanıp kafamızı gömsek ışıltılara, parlasak deli gibi sen şarkını söylerken ben de bir nebze özel hissetsem, çok yalnızım çok değersiz....
Ninem burun estetiği yapmıştı, bantlı suratı, morarmış gözleri ve dudak çizgilerinde bir memnuniyet hali kendince dalgalanıyordu. Kimseye haber vermeden bunu...
“Şimdi sevmeyeceksek ne zaman seveceğiz” diye sordu kadın…
Fakat adam o kadar meşguldü ki kadını dinliyor fakat duymuyordu. Kadın sürdürdü eksik yanlarını a...
(AYSEL)—Nasılsın?
(ATTİLA)— Kötü olma halinden iyiliğe doğru yol alıyorum. En iyi olmayı planlamıyorum. En iyi olduğunda yere çakılıyorsun. Ağaçtan düştüğün...
St. Haroon Yetimhanesi
Yetimhane, dinler savaşından dört yıl sonra savaş meydanında komutanlık yapan ve savaşın seyrinin değişmesinde büyük etkisi olan üç ş...
Boş kahve fincanına dakikalarca baktı. Mutlu olduğu bir zamanı hatırlamaya çalıştı. Kahkahalarla güldüğü ya da bir arkadaşıyla geçirdiği hoş bir vakti, aşkın...
-Abi emin miyiz ya?
-Sersem sersem konuşma Celal! Şu etrafına iyice bak!
Şu neşeli sofralara, içi keyif dolu kadehlere, dolup taşan tabaklara bak! Çöpe gö...
Yol azgın arabaların parlak dişleriyle uzuyordu. Güneşte acımasız mı acımasız bulutları yemiş krallığını yeryüzüne ilan etmişti. Ağustos böcekleri her yerdey...
Yavaşça oturup, hızla dönen çamaşır makinasına bakakaldım. Renkler, köpükler ve sular iç içe girmişti. Evet, evet hayatın bizi dönem dönem sınadığı konularda...
Her yerde gürültü, dolu camlar ve yansımalar; kaçamıyorsun, nefes alınacak yerleri kapmışlar, yalnız başına kahveni içemeyecek kadar içindesin. Artık sende o...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok