Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Ağlamam, gülmem, bezlenmem lazım ve yalnızca bir müddet tavana bakmam lazım. Ancak ben doğar doğmaz önce bir yere gönderildim. Bir sürü yetişkin vardı. Evet,...
“Yeter artık!” diye bağırdı hayata ve onu bu duruma getiren herkese ithafen. “Durun artık. Öldürdünüz beni. Bitirdiniz. Yetmedi mi? Bitmedi mi? Alıp veremedi...
Öğrencilerin yarısı teneffüste dışarı çıkmış, yarısı da sınıfta diğer kalanlarla birlikte çene çalıyor ya da derslik içinde yapılabilecek birkaç küçük taşkın...
Elindeki sigarasına aldırış etmeden konuşmaya devam eden Özgür’e baktı. Sigarasından derin bir nefes çekmek istiyordu. Sigara yandıkça gördüğü kızıla çalan k...
Geçen gün elimde bir kitap, kürsünün üzerine oturdum. Birden gözlerim yavaşça bir kelebeğin çırpınışına şahit oldu. Elimdeki kitabı kaldığım yeri unutmamak a...
Tüm gücüyle itiyordu emeğini. Saat sabahın altısı. Yorgun ama muhtaç. Gözlerinde mecburiyetin verdiği hüzün, saçlarında yılların fırçasından akan beyazlar. K...
Yağmur hiç durmamıştı. Son zamanların en kurak kışı, tüm yağmuru tek gecede dökmek için benim yola çıkacağım zamanı beklemiş demek. Otobüsün en arka, en köşe...
Takvim pazar gününü gösteriyordu. 4. Kata çıkmış, 26 numaralı dairenin önüne gelmiş, içinde her gün kendisiyle savaşmak zorunda kaldığı, onun için bir ring o...
“ve dağlarına bu kadar üzgün davranan dünya”
Seyyidhan Kömürcü
Parmak uçlarımızla dokunmuştu ruhlarımız ilk defa birbirine. Özlemle cereyan eden koca...
Korkuyorum. Neyden? Neyden olacak aynadaki değişik değişik bakan mahluktan. Sahi o neydi öyle? Gözleri ölü balık gibi bakıyordu. Ölü balık mı? Ölü balıklar n...
Radyo direklerini bilir misin? Köylere dikerler çoğunlukla. O narin yolların ve el değmemiş arazilerin ortasına. Çarpık bir görüntü oluşturur köyün yanında. ...
Gözlerimi yavaşça araladım, kaç saat, kaç gün, kaç dakikadır uyuduğumu anlayamadığım ağrılı ama uyuşuk bir halsizlikle. Ağzımda kuru bir acı tat, nefesimde h...
Filiz elindeki son dosyanın raporlarını da bilgisayara yükleyip güncelleme yaptı. Saate baktı dörde geliyordu. Cumartesi yarım gün çalışıyor olmasına rağmen ...
Tanıdığım tüm güzel çocuklar için... Olduğunuz gibi kalın ve kimsenin sizi bölmesine izin vermeyin.
Karda yürü, izini belli etme derler, küçüklüğümden beri ...
masanın üzerindeki ekmekten bir parça koparıyorum karnımı doyurabilmek için.
pek iyi... karnımı doyurabiliyorum. ya ruhumu?
ruhumu doyurmanın bir yolu var...
Gri bir keder bulutunun başından eksik olmadığı, acının gelip de adeta göğsüne oturduğu o günlerde, hayatın kırk kollu kıskacında değil de bir filmde ya da r...
Doktorun odasından çıktı, yavaşça kapıyı kapattı. Hastanenin mavi renkli duvarları üstüne üstüne gelmeye başladı. Düşünceler yine istemsizce zihnini ele geçi...
Zekai: Selami hoş geldin.
Selami: Hayırlı işler amirim.
Z: Oğlum amirim deyip durma bak!
S: Kızma amirim.
Z: Bak! Neyse! Ne getirdin bakalım emniyetimizi...
Birçok pencere hikayesi vardır, hatta pencerenin (şahsına ait) hikayesi demek daha doğrusu. Kimisi sıradan görevini yerine getirir, kimisi öylece durur, amaç...
Anlatmalıyım; uçan kuşlara, kara sevdalara ve nice ağaçlara. Gücüm terk etmeden bedenimi, anlatmalıyım olan biteni. İnce kesiklerle başlayıp kaybolan vücudum...
Bazen kelimeler bazı hisleri anlatmamıza yetmezler. Böyle zamanlarda derin bir nefes alır ve kalbimi dinlerim. Ona onu anladığımı söylerim. Kimse anlamasın, ...
Biliyorum, direkten döndüm, hakem ofsayt verdi 2012'de, kalbimi bile başka insanlara gösterdiğim için mutluyum. Hani derler ya "Kalbimi bilmezsiniz benim.’’ ...
Camdan dışarıya bakıyorum. Issız bir araziden geçiyoruz. Çok ileride belli belirsiz bir kulübe görüyorum. Hiçliğin ortasında bana gülümsüyor. İçimi bir huzur...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok