Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Yine aynı rüyaydı. Sonsuzluğa karşı dans eden bir adam. Ve bu sefer uyanmamayı seçmiştim. O rüyanın devamını görmemin tek yolu sonsuz uykuya dalmaktı. Başard...
Uyandım. Yanıyorum. Vücudumun derisini haşlayan alevin parıltısına gözüm takılıyor. Acıyı hissetmiyorum fakat kendiliğinden başlamış bir yangın değil bu. Bun...
Uzakları seyrediyordu genç adam. Yanında duran, onu yaşlı gözlerle seyreden genç kadına dönüp bakmaya korkuyordu. Gözünden akan yaşları koluyla sildi.
“Cepl...
Veysi’ydi adı, tıknazdı, orta yaşlıydı. Adı, yoksul kimse demekti. Aslında Veysi değildi ama içi bir hayli veysiydi. Gününün her saatinin her dakikasını cimr...
Bir insanın diğer bir insana yapabileceği en güzel şey samimi bir duadır.
Size hiç derdinizi sormadan dua eden herhangi bir insan oldu mu?
Çok nadir bir du...
Okyanuslarda, dağlarda, bulutlarda milyon yıldır kopmuş kar fırtınalarını hayal etti. Milyarlarca kar tanesi gökyüzünden düşmüş ve hepsi birbirinden farklı, ...
Her gün hesap vermeden bir adım atar. Yirmi adım görevidir. Kalkar ve saçlarını yıkar. Kahvaltı etmez, gece sıktığı portakal suyunu ambalajı yırtık şişesine ...
Biliyorum, dedi. "Bu aşk değil. Sevgi de değil. Yanımda kalmanı istemene sebep olan bunlar değil." Ben de biliyordum. Bir buluta dokunur gibi tüm cevapları a...
3 yıl önce yazdığım bu öyküyü düzenleyip sizlere sunuyorum. Umarım beğenirsiniz.
Olması gerektiği gibi değil. Çok daha soğuktu o gün. Soğuğu daha fazla hiss...
“Şu yıldızları kaç kere görmüşüzdür?” diye sordu Gorgyalı, Lülümplüye. Lülümplü, bir an konsoldan başını kaldırdı ve Gorgyalı’nın kastettiği yıldızlara baktı...
Baba, doğum yapan karısının bulunduğu odanın kapısında bir sağa bir sola gidiyordu. İçeriden gelen ıkınmaların ve seslerin şiddeti onu kötü düşüncelere itiyo...
Yargıdan çıkan kararların Akdeniz'de batan güneşe savaş ilan etmesi sebebiyle Düş'ün vazgeçtiklerini öldürmesi.*
Ellerimi göğsümün iki yanına koyup göğüs ka...
Öğretmen olarak yıllar sonra geldiğim köyümde sevinç ve heyecan ile karşılanmıştım. Köyüme dönmek istememin sebebi ise çocukken ailemi kaybettiğim depremde k...
Sen gideli ne kadar zaman oldu? İnan bilmiyorum. Ne kadar olmuş olursa olsun çok fazla gibi geliyor. Gitarıma dokunmadım bile o günden sonra, biliyor musun? ...
Biri hayalperest, güçlü, diğeri ise boşvermişliğin eşiğinde iki insan, iki farklı karakter, oturmuş öylece duruyor, arada sohbet ediyordu. Uzandı çocuk ruhlu...
Seninle içtiğimiz gece geliyor aklıma. Alkol aldığında kızaran suratını anımsıyorum. Hafif çekik gözlerinin parladığı anları. Sessizliği severdin. Kelimeler ...
S. fark edilmeden köstebek yuvası yapmayı öğrenmişti. Bu onun için büyük bir başarı olmamakla birlikte, çok az çaba sarf ederek gözlerden varlığını silmek iç...
Şafağın kızıllığı gökyüzünü yavaş yavaş aydınlatırken soğuk İstanbul sabahını bu derece erken karşılamanın garip sevinciyle ağır aksak yürüyordu. Haliç’in hı...
Sabaha karşı, topsuz tüfeksiz savaş alanına ilk adımını atan küçük çocuk, gözlerini açmaya korkuyordu.
Geldiği yer düzdü, ağlayacağı ilk yer tersiydi. İlk d...
Güldüm. Beklemiyordu.
Elbette gidebilirsin demişti kocam. Biraz uzun bir yol olacak ve zahmetli, biliyorsun, ilk deneyen sen değilsin, yine de gidebilirsin....
Günümü gün etmek istesem de içimde beni rahatsız eden bazı durumlar vardı. Durumların da bana göre en zoruydu çünkü anlatmak istesem bile anlatamayacağım tür...
Adam yedinci kattaki evinin balkonun öbür tarafına geçmiş, elleri korkuluğun soğuk demirini kavramış vaziyette... Anlaşılıyor ki gövdesini taşımaktan vazgeçm...
Ben bu koskoca sirkin cambazıyım. Gecem neon kaplı bir gezegen kadar parlak, gündüzüm en uzak fener kadar aydınlıktır. Üzerimdeki taşlı büstiyerim ile bazıla...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok