Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
"Yükseklik korkun mu var?" diye bağırdı.
"Yüksekten korkmuyorum, düşmekten korkuyorum" dedim usulca. Sanki önümüzdeki uçurum beni duyabilirmiş gibi. Bana gü...
Annem, gençken çatık kaşlıymış. Gördüm, siyah beyaz fotoğraflarında. Annemin o yaşlarını hatırlamam, hatta o fotoğrafında olduğu yaşı hiç görmedim. Daha ben...
Gul şafakta yola çıkmıştı. Yolu uzun, bulutlar tepesinde birikmiş, kışın habercisi kargalar ağaçların tepesine tünemişti. Güneşin kızılı ağaçların yeşilinde ...
Obez bir kadın yürümeye çalışıyor. İki elinde de baston var, feci ağrıtıyor kolunu. Çünkü çektiği ağırlık çok fazlaymış. Kadın otuz iki yaşına girecek, diyor...
Keyifli ve hızlı atıyordu adımlarını .
Defnettiğine emin olduğu bir duygunun sevimlilik alametleri yüzüne düşmüştü. İstemsizce gülümsediği anlarda kendini ...
Birgün aniden mavi renk hoşuna gider diğer tüm renkler arasından. Mavi bir kazak sebep olmuştur belkide buna… Bir başkası, sen olmayan biri de hoşlanır mavid...
Güneş o kış istenmeyen bir misafir gibi olduğu yerden hiç ayrılmamıştı. Ocakla şubat aylarında bile turuncu bir disko topuymuşçasına her zamanki yerinde karş...
Yirmi sekiz yaşındaydım. Öğretmenlik mesleğinde dördüncü yılımdı. Yaz tatili olduğu için okula gitmiyordum. Kitabımı tamamlamak için bir kütüphaneye gidip gü...
Celal yıkık dökük gecekondusunun, eskimiş merdivenlerine oturdu. Ellerinin arasında buruş buruş olmuş bir A-4 kağıdı vardı. Düşünceliydi. Başını ellerinin ar...
Gökten bir melek düştü en güzel haliyle, yanında getirdi bilgece öğütlerini, dedi ki ''Değiştirmek istediğiniz bir şey varsa önce kendinizden başlayın'' ilk ...
Hani hep derdim ya, “bir şeyin varlığı ile yokluğu denk olmamalı” diye. Değil. Nasıl oldu da bu kadar işledin hayatıma bilmiyorum ama varlığın ile yokluğun d...
Harç yaparken bir ses Ahmet’in dikkatini dağıttı. Sesin sahibi kadını tanımıyordu veya seslendiği çocukları. Çocukları isim olarak biliyordu, kadını ise anne...
Küçük kız, kendisine benzer kıyafetlerle bir şeylerle uğraşan insanlara göz gezdirdi önce. Sonra yakasını düzeltirken,tere bulanmış omzunu farketti. Sıcaklığ...
Kadın, öve öve bitiremediği şarabından yudumlaması için kendisine ısrar eden arkadaşına kadehini uzattı. Adam yüzünde oluşan, gizlemekten çekinmediği bir mem...
Durgun ve dingin olan bu sahilin kıyısında oturmuş, sigaramı içiyordum. Duygularım, anılarım, hayatım... Bu sahilde geçti. Hep arkadaşım olan, artık bana yab...
Akşamüstü bir deniz kıyısında kayalıklara oturduk. Aramızdaki derin sessizlik dünyayı kaplıyordu. Gökyüzü açık ve temizdi. Gözlerimizin ucundaki yaşların akm...
Zaman bir kalp atışı gibi yavaşladı, yavaşladı ve durdu. Gülüşü güneş gibi parlıyordu. Çapkın ifadesiyle önüne döndüğünde onu seyre dalmıştım.
“Artık sürme...
“Neresi sıla bize
neresi gurbet
yollar bize memleket”
“Dönüyorum.”
“Yapmazsın.”
“Yapamazdım. , eskiden olsa, bana yuva oldun ekmek oldun aş oldun...
Kötü şiirler okudum o gece. Kötü tiyatrolar kadar berbattı. Ortasında bırakıp çıkamadığın, seni tövbekar edenlerden. Gece biraz daha karanlık olmalıydı. Zifi...
Bir sabah, bir sıcaklıktı uyandığı, canı dondurma çekmedi adamın. Dondurmaya ihtiyacı yoktu, ne susamış ne de arzuydu ondaki. Yatağının çarşafı kaymış, akşam...
—İçeri gir. Evet, uyuyordum. Lanet olası müzik hala beynimin içinde çalıyor. Gözlerimi açmakta zorlanıyorum. Kapıyı ellerimin ve ayaklarımın sayesinde buldum...
“Eskiden.” Dedi patron. Duraksadı…
“Her şeyin bereketi vardı.” Diye devam etti.
Sigortasız işçi çalıştırmak daha kolaydır eskilerde, onu özlüyordur, diye d...
Şu yalnız insanlara bak. Hepsi sahte gülümsemelere sığınıyor, asla tatmin olamıyor ve hayatlarından şikayet ediyor. Oysaki yaşadıkları için şükretmeleri gere...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok